Fenerbahçe’nin lig tarihindeki 3000.golü dün akşam oynanan Bucaspor maçında Alex de Souza’nın ayağından geldi. 2000. golü atan Uche’nin ardından, 3000.golü de bir efsane yabancı, daha doğrusu artık “bizden biri olan” (ne demekse artık) Alex attı. Maça oldukça hızlı bir giriş yapan ve henüz ilk 25 dakikada hat-trick yapan Alex, böyle ligimizde toplam gol sayısını 101’e yükseltti. Andre Kona ve Elvir Boliç’ten sonra 100’ler kulübüne giren 3.yabancı oyuncu oldu. Buradan hareketle sene başından beri Fenerbahçe’de neler oluyor, takımda neler değişiyor kısaca bir bakalım.
Öncelikle şunu belirtmek de yarar var: Sezon başından beri Alex-Aykut-Emre üçgeninde iktidar savaşları süredursun, Fenerbahçe halen zirve yarışının içerisinde. Aziz Yıldırım ve yönetim bu sezon oldukça sabırlı davranıyor. Geçtiğimiz senelerde yapılan hatalardan ders alındığı ortada aksi takdirde Avrupa’da iki kupadan birden elenmiş bir Fenerbahçe’de teknik direktörün koltuğunda oturması pek mümkün olmazdı. Zira Rıdvan döneminde takım ligde yenilgisiz giderken, MTK Budapeşte’ye elenen Fenerbahçe’de fatura Rıdvan’a kesilmiş, genç hocaya yol verilmişti. Şimdi ise müthiş bir sabır var ve bu sabır yavaş yavaş da olsa Fenerbahçe’yi düzene sokacaktır diye düşünüyorum. Aykut Kocaman her zaman dirençli ve göze hoş gelen futbol oynayan takımlar yaratmayı başarmıştır. Fenerbahçe’den önce çalıştırdığı Ankaraspor’un ligin ikinci yarısını 2.olarak bitirdiği seneyi örnek verebiliriz.
Elinde kaliteli bir kadro olmasına rağmen, bazı kangren olmuş yanları da var bu takımın. Acilen gönderilmesi gereken Kazım, Bilica, Gökhan Ünal gibi adamlar var mesela. Muhtemelen bu isimlerden devre arasında gönderilen olacaktır. Bekir ve Selçuk da bu takımın oyuncuları değil ancak herhangi bir kontenjan kapatmadıkları için rotasyonda kullanılabilirler. Aykut Kocaman’ın da düşüncesi bu yöndedir herhalde ki ara ara bu isimlerden faydalanmak durumunda kalıyor.
Fenerbahçe’nin elinde Stoch, Dia, Niang ve Alex gibi çok kaliteli yabancılar var. Devre arasında alınacak fizik ve mücadele gücü üst seviyede bir ön libero Fenerbahçe’yi çok farklı noktalara getirebilir. Aykut Kocaman zamanında Fatih Terim’in Galatasaray’a geldiği halinden daha tecrübeli bir şekilde geldi Fenerbahçe’nin başına. Zamanında Faruk Süren ve yönetimi medyanın şişirmelerine ve taraftarın gazabına kulaklarını tıkayarak Terim’e destek vermişlerdi. Aynı dirayeti Aziz Yıldırım ve yönetimi gösterebilirse Fenerbahçe önümüzdeki yıllarda Türk futboluna damga vuracak bir takım haline gelir. Bekleyelim, görelim.
Discover more from Erkan's Field Diary
Subscribe to get the latest posts sent to your email.