ÇIPLAK DEVLET
Eflatun abimizin (bu adamcağıza da daha uygun bir isim bulsak ya) Devlet isimli kitabının kapağında görmüştüm ilkin, çıplak bir Yunan büstüydü devlet. Cinsel organının üstüne mermerden bir örtü serilmişti. O an anlamamıştım tabii, sonradan kendisiyle karşılaşınca anladım ki devlet erkekti. Öyle Yunan büstleri kadar terbiyeli filan da değildi. Bildiğin anadan üryan dolaşıyordu ortalıkta. Artık kime denk gelirse. Adem ve Havva?nın cinsiyetlerini fark edip avret yerlerine incir yaprağı örtmeleriyle başlayan örtünme meselesi, şimdilerde devlet için pek gerekli. Zira geçenlerde kendisini çırılçıplak gördüm ve ?hamdolsun örtünmek diye bir şey var? dedim. Yunan büstlerindeki zarafet olmadığından, -bir de erkek olduğundan elbet, cins-i latif olsa yine neyse- pek bir çirkindi. Biscolata erkeği misin sen, özgüvenine sağlık. Bu ne hal yahu? Göbeksiz erkek, balkonsuz başbakana benzer anladık da, kendine azcık çeki düzen ver. Bak mesela reklamlardan örnek al: ?giyinmek güzeldir? devlet, gizemli güzellik daha da güzeldir. Ha seni böyle beğenenler de olabilir. Olmaz ki böyle de yatılmaz ki devlet. Iyykkk!
Halk da devleti çıplak görünce kendi TOMA?sını çıkardı. Çırılçıplak soyunup geçti TOMA?nın karşısına. Sonra bir çevik kuvvet amiri geldi sarıldı çıplak vatandaşa. Çıplak devletin, çıplak vatandaşla buluşması nasıl da görülmeye değer bir tabloydu. Sonra tam yek vücut olacaklarken, karga tulumba battaniye atıldı çıplak vatandaşın üstüne. Çıplaklık devlete mahsustur. Herkes haddini bilsin.
Bu sabah yine üzerine hafif bir şeyler almışsın ki, ODTÜ?yü basmaya gitmişsin devlet. Git üzerine kalın bir şeyler al, winter is coming!
Discover more from Erkan's Field Diary
Subscribe to get the latest posts sent to your email.