Ayşe Özer: Kıl oldum abi

tarkan-kil-oldum-abi-nostalji

Kıl oldum abi

Ortaokuldayken, din kültürü ve ahlak bilgisi hocamız bir derste, cenabet haldeyken alınan kılların ve kesilen tırnakların abdestsiz olacağını, bu kılların ve tırnakların öteki dünyada bizi takip edeceğini söylemişti. Bütün gece rüyamda peşimden koşan kıllar görmüştüm. Hiç anlamamıştım bu adamların bizim vücudumuzdaki kıllarla niye bu kadar ilgilendiklerini. Üniversiteyi kazandığımı öğrenir öğrenmez hangi akla hizmet olduğunu bilmediğim bir şekilde mahalledeki tuhafiyeciye gidip kendime mavi bir tarak almıştım. Taşrada büyümüş bir kız çocuğu olarak büyükşehre üniversite okumaya giderken özgürlüğü saçlarından tutma gayreti olabilir. Çocukluğuma inmek lazım. İşte bunlar hep travma. Peşimden koşan tüyler konulu rüyalarım da bitti sonra neyse ki. Allah?tan konuluydu, ya konusuz olsaydı, öyle deme. Kıldı, tüydü deyip geçmeyeceksin, mevzu derin. Ya dönerse?

O yıllarda Tarkan?ın ?Kıl oldum abi? kaseti yeni çıkmıştı. Pop starımız henüz dişlekti, kıyafetleri o zamanın standartlarına göre bir garipti, sarı pantolon filan giyiyordu, farklıydı işte. Hemen devreye girdi paparazzi abiler, zira delikanlı adam sarı pantolon giymezdi. Erkek arkadaşlarıyla çekilmiş samimi fotoğrafları getirildi gündeme. Sürekli yanında bir hatun kişi ile gezmek zorunda hissetti kendini çocukcağız. Velev ki, tercihi seninkinden farklıydı, sen ona kıl oluyordun da, o da belki sana oluyordu. Erkek toplum kızıyordu tepeden, olmazdı öyle şey. O zamanlar erkek tipi saç dökülmesi biliniyordu bilinmesine, ama saç ektiren erkeklere pek de iyi gözle bakılmıyordu. Erol Evgin?in herkesin çocukluk aşkı olduğu benim çocukluğumda ise, sevdiceğimin saçlarının peruk olduğunu söyleyen bir kız arkadaşımı dövmeye kalktığım rivayet olunur. Bunlar hep dedikodu işte.

Şimdilerde hangi internet sitesini açsanız, hele bir de muhalifse bu tür reklamlar dışında bir gelir kaynağı olmadığından yazıların, haberlerin yanı başında kıldan görünmeyen bir adam sırtı, ya da kıl-tüy işleri için kullanılan bazı ürünlerin önce-sonra fotoğrafları ile karşılaşabilirsiniz. Muhalif olmak öyle kıl bir iştir bu memlekette. Adamı kılla tüyle uğraştırır. Şeker ve limonla yapılan ağdaları şimdilerde renklendirip Osmanlı macunu diye satıyorlar zaten, ondan olabilir. Kimsenin bir diğerinin bir tarafında çıkan kıl olmakla övünmediği o günlerde en azından sadece rüyalarımızda takip ediyordu bizi o abdestsiz kıllar. Kıl oluyoruz ama kimsenin bir tarafında çıkmıyoruz da dönüyoruz. Kökümüz derinlerde, hep ondan.

Enhanced by Zemanta

Discover more from Erkan's Field Diary

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Leave a Reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.