Ayşe Özer: HÜCRE HÜCRE DİRİLMEK: ETHEM

HÜCRE HÜCRE DİRİLMEK: ETHEM

Ethem Sarısülük
Ethem Sarısülük

Fakülte birinci sınıfta gri şehrin kurdu olmaya yeni yeni başladığımız dönemlerde hocamız derste şöyle bir soru sormuştu: ?Ulus?tan Sıhhiye?ye doğru gelirken yolun solunda ne vardır?? Eczacılık Fakültesi hocasının ancak bunu sormuş olabileceği düşünülerek sınıfın tamamı ?Sağlık Bakanlığı? diye yanıt vermişti. Oysa hoca, yol üzerinde bulunan ve tıbbi bir bitki olduğundan görmüş olmamızı ümit ettiği at kestanesi ağaçlarını kastediyordu, fark etmemiş olmamıza hayli içerleyerek.

Bir ulu ağaçtır at kestanesi, yapraklarının üzerinde, bir çam ağacına benzeyen çiçek durumunu bir kez görenin doğaya iman etmemesi mümkün değildir. Her bahar dallarını kuşanır, ?hala ümit var? der yol üzerinden. Cemrenin en son toprağa düşmesi gibi sabırla bekler ve büyütür kendini bir direniş. Ondandır, bildiğimiz çiçek adlarını unutturmaya çalışıyorlar bugünlerde, ölüm türlerini ezberleterek. Ulus?tan Sıhhiye?ye gelen yolun solunda bir hastanede yatıyordu bir devrimci, ?Kızılay bizimdir? derken doğrudan hedef alınarak sıkılmış bir kurşun nedeniyle. Beyniyle değil ama kalbiyle direniyordu 13 gündür. Ağabeyi bir kardeşin hücre hücre ölümünü izlemenin ne büyük bir çaresizlik olduğunu anlatıyordu. Bir çiçeğin büyümesini göstermek için çekim yapan belgesel kameralarının çektikleri gibi, hızlandırılmış bir film şeridi oluyordu ömrümüz, gözlerimizin önünden geçerken.

O yol üzerindeki Sağlık Bakanlığı binasından çıkan genelgelerle tehdit ediliyor Hipokrat ve Galen, ?gönüllü revirleri kime sordun da açtın?? denilerek. 112 ambulansına alınan eylemciyi polise teslim eden sağlık çalışanının değil de, her koşulda sağlık hizmeti vermeye çalışan hekimin yemini sorgulanıyor ki gönüllülük de muktedirin tanımladığı sınırların dışına çıkmasın. Gönlüyle, yüreğiyle direnen, bir çiçeği düşünürken ürperen o naif yüreğin, Ethem Sarısülük?ün sureti, Konur Sokak?ta merdivenlere kazınıyor. ?Hoş geldin kardeşim Ethem? diye karşılıyor onu yol arkadaşları. Çoğalarak büyüyor direniş, hücre hücre, Ulus?tan Kızılay?a, oradan Kuğulu?ya doğru. Kurşun gibi ağır havada nefes alıyor, inadına. Bu yurdun bütün sabahları özgürlük koksun diye. Sevdiğimiz çiçek adlarını unutmayalım diye.

Enhanced by Zemanta

Discover more from Erkan's Field Diary

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Leave a Reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.