Tutanaklar
Çok iyi oldu. Öcalan muhtemelen ilk kez bu kadar merkezden ve doğrudan Türkiye ile muhatap oluyor. PKK başkanı sıfatıyla BDPlilerle konuşması o yapay PKK-BDP farkını da sona erdiriyor. Söylediklerinden çözümün iki tarafı olduğu ve bu işin tek tarafın ya da daha güçlü gibi görünen tarafın tasarrufunda olmadığı çıkıyor. Tutanaklar ?Kürt sorunu dün çözüldü? havası yaratmaya çalışanlara rağmen işlerin hiç de o kadar kolay cereyan etmeyeceğini gösteriyor. Bütün yapıcılığına rağmen Öcalan hiçbir şey talep etmiyor değil. Kaldı ki ikide birde ?eleştiriye açığım? diyor. ?Özerklik Şartı? tartışması buna iyi örnek. Başkanlık sistemine destek için en ileri ABD örneğini veriyor. Ama dönüp ?demokratik özerklik? de diyor. Analizlerdeki hafif kekremsi küf kokusu, gayrimüslim takıntısı ve Batılı komplo teorileri daha çok konuşulur. Zabıtlar ihtiyat, sabır ve mesaiye işaret ediyor.
Terörle mücadele mi çözüm mü?
Merkel?le terörle mücadele konuşulmuş, bir kanalda haberci Bülent Arınç?ı konuk etmiş terörle mücadele konuşuyor, salı savaş uçakları terörle mücadele kapsamında bomba yağdırıp dört PKKli öldürüyor. Diğer tarafta 21 mart ilâ 15 ağustos arasında ateşkes ve sınır dışına çekilme konuşuluyor. Başbakan şiddete karışmamış PKKlilerin affı, diğerlerinin üçüncü ülkelere gitmesinden bahsediyor. Belki o dört PKKli af kapsamında veya Almanya kontenjanında olacaklardı? Basının ve TSK?nın çözümden haberi herhalde yok. Hadi provokasyon demeyelim; çatışma çözümlerinde çözümü baltalama potansiyeli olan reflekslerden kurtulmak zordur, diyelim. Ama refleksleri giderecek pedagoji yapılmaz, talimat verilmez, hele ?çözüm eşittir silâh bırakma? havasıyla yetinilirse ne provokasyon biter ne de şiddet.
Başkanlık haberleri
Televizyonda başkancılık lobisi yapan Yalçın Akdoğan parlamenter sistemden di?li geçmiş zamanda bahsediyor. Özgüvenin çapına bakar mısınız?
Bu ara başkancıların işlediği tema ?siyasî istikrarsızlık? riski. Başkanlık koalisyon hükümetlerini engelleyecek güçlü yürütme için şartmış. Sanki memleket 2002?den beri siyasî istikrarsızlıkla debeleniyor. Sanki önümüzdeki on yılda AK Parti?nin ve Tayyip Erdoğan?ın tek başına iktidarını yerinden oynatabilecek bir siyasî güç var. Gençler koalisyon hükümetinin anlamını bilmiyor artık. Partinin iletişim stratejisini gözden geçirmek gerekecek!
Ve gazetemiz Taraf?ta ?Başkanlık? yazı dizisinin pazartesi günkü, BDP Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş mülâkatının birinci sayfadaki başlığı: ?Başkanlıkta AKP ile uzlaşabiliriz?. Metinde BDP?li siyasetçinin böyle net bir ifadesine rastlamak mümkün değil.
Yamaç
Hani bir lâf var: ?eskiden yargısız infaz edilirdik, şimdi hiç olmazsa hapse atılıyoruz, buna da şükür!?. Doğru, Türkiye yargısız infaz cehenneminden yargılı mağduriyet cehenneminedönüşüyor. Cumartesi hukuku hiçe sayan yargı mağduriyetlerine karşı ortak bir mücadele alanı oluşturmak için Yargı Mağdurları için Adalet Çağırıcıları (Yamaç) kuruldu. Bir nevî adalet izleme, farkındalık yaratma ve kanun koyucuyu reforma teşvik etme oluşumu? Enformel ve hiyerarşisiz Yamaç?ın dikkat çeken iki önemli hususiyeti daha var: İlkin farklı çevrelerin mağduriyetlerine ortak bir zemin arayışı ki bu diğerkâmlık hayatî. İkincisi kamuoyuna malolmuş davalarla yetinmeyecek ve görünmeyen mağduriyetlere de mesai hasredecek olması. Yolu açık olsun, işi çok ve meşakkatli. http://yargimagdurlari.com/
Pınar Selek
Yargı mağduru Pınar?la ilgili Baskın Oran?ın söyledikleri önemli; unutulup gitmesin: ?Mısır Çarşısı patlamasıyla ilgili elime bir mektup ulaştı. Kim olduğu önemli değil, mektupta isim var, kaynağı sağlam. Fakat bunlar bir yana, ben o mektuptaki bilgileri teyit ettim. Şunu söylüyor: ?Bu patlamada inceleme yapan biriyle tanıştım. İnceledik orada en ufak bir bomba emaresi yoktu, patlama tüp patlamasından kaynaklıydı. Ama bunu millete açıklamadılar, üstünü kapattılar. Çünkü o büfenin sahibi Antepliydi ve o dönemin Tarım Bakanı olan kişiyle hemşeriydiler ve yakın irtibatlıydılar. Tüp olduğunun anlaşılması halinde büfe trilyonlarca ceza ödemek zorunda kalacaktı, bu bakanın araya girmesiyle dava böyle ilerledi?.
Kadiri mutlak
4 şubat Tayyip Erdoğan: ?Topçu Kışlası?nı yapacağız. Kurul reddetmiş. Biz de reddi reddedeceğiz.? 27 şubat gazeteler: ?İstanbul 2. Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu?nun kararı, Koruma Yüksek Kurulu?ndan döndü. Yüksek Kurul?un kararı, nihaî karar sayılıyor.? Var mı ötesi? Var elbet, siz bir de Başkan olduğu günü tasavvur edin.
Bu yazı ilk olarak Taraf’ta yayınlandı. Yazarın izniyle burada da yayınlanıyor…
Discover more from Erkan's Field Diary
Subscribe to get the latest posts sent to your email.