Saraçoğlu?ndaydım ? Bölüm 2: Statta Dişi Kanarya Pratikleri
20 Eylül?de oynanan Fenerbahçe – Manisaspor maçına kimse boşa düz lig maçı filan demesin. Kadınların gövde gösterisi maçıydı bu, her anlamda. Var olduklarının, güzel olduklarının, kadın olduklarının, anne olduklarının; koskoca kulübün arkasında duracak, onu sahiplenecek kadar güçlü olduklarının? Kamusal alana dökemedikleri çok şeyi dökmeye gelmişti hanımlar. Tıpkı erkekler gibi. Stadyum sanki eteklerde ne varsa dökme ve hiç yargılanmama yeri gibi aslında.
Maça dönersek; baştaki izdihamın nedeni tabii ki elli bin fanatik kadının çıldırasıya, futbol aşkına, uçarak kendini statta bulması değildi. Bedava aktivite var, çocukları alalım da gidelim ama önlerde bi yer kapalım yalnız?cılar zaten hepimizi tokatlayıp güzel bir yer kapınca önce ayakkabıları çıkardılar, sonra çocukları uyuttular, sonra da sıkılıp tırım tırım evlerine döndüler 35. Dakikada. Öyle Bir Geçer Zaman Ki damarının burada etkisi büyük olabilir.
Bu terk-i stad hareketi sonrası, ikinci yarı sadece futbolsever bir taraftar kitlesi kalmıştı neyse ki. Hanımlar aslında atkı şovu ve ana tezahüratlara hakim. Ne de olsa estetik bi cinsiyet; süse püse, güzel görünen her şeye meraklıyız. Atkı şovu gözlerden kaçmamış hoşa da gitmiş.
Sadece repertuar epey dar, yani tabii ki dar çünkü başımızda amigo yok ve beyler bu konuya gerçekten ciddi mesai harcıyor, çok da güzel işler çıkarıyorlar bu konuda. Kırk yıl futbolla yoğrulsak su dökemeyiz diyebilirim. Yalnız stada anons yapan abinin 45 dakika boyunca sarı-lacivert-şampiyon-fener (her tribüne 1 kelime düşecek şekilde) tezahüratını ısrarla öğretmeye çalışması, yılmayıp devre arasında ?bakın sevgili Fenerbahçeliler? diye önce tribünlerin hangileri olduğunu sonra ne denmesi gerektiğini öğretip azminin meyvelerini 55.dakikada alması göz yaşarttı. Ama pek de benimsemedik doğrusu.
Bu arada amigo yok dedim ama, 1-2 cevval hanım, biri 8 yaşlarında, aşağıda, çok başarılı bir şekilde önlerindeki kısıtlı kitleyi ?sesinin yettiği kadarını- başarıyla yönettiler.
Bir de dikkatimi çekti, deliye herkes amigo. Deneme amaçlı bir sessizlikte başlattığım tezahürat kısa sürede sesimi duyan 100 kişilik kitleme yayıldı. Lider şart kısacası. Lider varsa tutamazsınız.
İlk küfür ise 61. Dakikada geldi: ?İ*** Trabzon olamazsın şampiyon? un bu dakikada gelmesi gerçekten manidar ama bu bilinçli bir hareketten ziyade tabii ki tesadüf. Zira Manisa?nın golünden 7-8 dakika sonra ?Aaa 1-1 olmuş ya? repliğini kulaklarımla duydum. Farkındalık seviyesi bu olan bir kitleden 61 hassasiyetine sahip olması zinhar beklenemez. Bunun dışında kulağıma toplu bi küfür çalınmadı. Tiz ve zayıf sesler bir tuhaf kaçtı tabii ama dile kolay 50 bin kişi. Duyuldu sonuçta, biz de alıştık zaten ikinci yarı. Özellikle son 45 dakika gerçek futbolsever hanımlar ve çocuklar iyi iş çıkardı, kimse birbirini hırpalamadan hep destek tam destek!
Yarın: Fashion@Saraçoğlu ve Hanımağa Stayla
Discover more from Erkan's Field Diary
Subscribe to get the latest posts sent to your email.