Turkish Cypriots wave flags and shout slogans during a protest against economic austerity measures they say Turkey is trying to impose on them in the Turkish occupied area at northern of capital Nicosia, Cyprus, Wednesday, March 2, 2011. The demonstration follows an earlier protest in January that rocked relations between Turkish Cypriots and Turkey after Turkish Prime Minister Tayyip Erdogan?s angry condemnation of ?insulting? banners some demonstrators held aloft drew Turkish Cypriot scorn. Cyprus was split in 1974 when Turkey invaded after a coup by supporters of union with Greece. The north is only recognized by Turkey, which maintains some 35,000 troops there.? Read more » (AP Photo/Petros Karadjias)
?Asimilasyona Hayır?
Bu slogan Başbakan?ın haftabaşında Almanya?da yaşayan vatandaş ve soydaşa verdiği öğüt değil Kıbrıslı soydaşların Ankara?ya hitabı. Herkes Arap ülkeleri halklarının uyanışından sözediyor, biraz da bizi birebir ilgilendiren ve bize ziyadesiyle yakın olan uyanışlara teveccüh etsek.
Kıbrıs?ta Çarşamba günü görülmemiş bir gösteri daha yapıldı. II. Toplumsal Varoluş Mitingi 28 Ocak?taki gösterinin devamı ve o gösteriye Ankara?dan verilen aşağılayıcı tepkilere cevap niteliğindeydi. Katılanlar, 2004?te Annan Planı referandumu münasebetiyle toplanan kalabalıklardan daha fazla Kıbrıslının İnönü Meydanı?nında olduğunu söylüyor. Afrika Gazetesi?ne yapılan silahlı saldırı kimseyi korkutmamış.
Genel grevle desteklenen ve Sendikal Platform tarafından düzenlenen gösteriye Cumhuriyetçi Türk Partisi, Toplumcu Demokrasi Partisi, Serdar Denktaş?ın Demokrat Parti?si ve esas halk katıldı. 50.000 civarı insan olduğu tahmin ediliyor ki bu, Kıbrıs ölçeğinde muazzam bir sayı demek. Aralarında Rauf Denktaş?ın eşi Aydın Denktaş?ın da bulunduğu her siyasî renkten insan? Sloganlara bakıldığında ekonomiden ziyade kimlik öne çıkıyor: ?Bu Memleket Bizim Biz Yöneteceğiz?, ?Biz Kıbrıslı Türküz Siz Kimsiniz?, ?Kimliğe Saygı?, ?Yokoluşa Hayır?, ?Asimilasyona Karşı Direniş?.
KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil‘in Kıbrıs?tan sorumlu Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek?ten ?Sömürgeler Bakanı? olarak bahsettiği miting kürsüsünden Sendikal Platform adına KTOEÖS Başkanı Adnan Eraslan bir dolu sitem ediyor: ?Gönderdiğiniz yardımların kat kat fazlasının size geriye döndüğünü niçin söylemiyorsunuz? Hastanelerimizi, okullarımızı kullanamıyoruz. Nüfusumuzu bilmiyoruz. Aktardığınız nüfus nedeniyle bizleri özel hastanelere, özel okullara gitmek zorunda bırakıyorsunuz. Kumarhane ve gece kulübü mafyalarının alışkın olmadığımız çatışmalarına tanık oluyoruz. Suç oranlarının yükselmesinden dolayı sokaklarımızda rahat yürüyemez olduk. Hapishanemiz doldu taştı. Cami, külliye ve dinî propaganda ile Kıbrıslı Türkleri kültürel ve sosyal anlamda erozyona uğratıyorsunuz. Burada en değerli arazilerimiz üzerine yandaşlarınıza oteller yaptırıyorsunuz, bu otellerin ekonomimize hiçbir katkısı yok. Bazı kurumlarımızın AK Parti yandaşlarına peşkeş çekildiğini de herhalde bilmiyorsunuz.?
Nüfus ve kimlik
Kıbrıs sorununu Megali İdea ile Enosis politikaları üzerinden Helen dünyasının üzerine yıkan yaklaşım, bugün adanın kuzeyine aynı gözle bakıyor. Kıbrıs?ın Türk ile Yunan arasında iptidai bir güç gösterisinden başka bir şey olmadığı, adanın kuzeyine fethedilmiş toprak diye bakıldığı, kimsenin orada yaşayan insanların ne isteyebileceğini kaile almadığı bugün artık faş olmuş durumda. Rahmetli Erbakan 28 Şubat?a darbe diyemezdi ama 1974?e herkesten evvel ?fetih? derdi.
?Büyükelçiler Anlatıyor: Türk Diplomasisinde Kıbrıs? adlı kitapta eski büyükelçi İnal Batu Denktaş ve çevresinden şöyle bahsediyor: ?Denktaş ve ona bağlı insanlar anavatana çok bağlı, keşke Türkiye bizi ilhak etse de biz de onun 82. ili olsak diyorlar.? (s.95)
Aynı eserde eski sefirlerden Asaf İnhan?ın verdiği bilgi ise daha hâlâ burada Kıbrıslıların Anadolululara ?ayrımcılık yapan Nişantaşılı? olduğunu iddia eden yorumcuların hezeyanlarına koyulmuş son noktadır. İnhan, nüfus transferinin devlet eliyle başlatılan nüfus mühendisliği olduğunu kabul ediyor: ?Nüfus aktarımı aceleye getirildi ve plansız yapıldı. Bu, doğrudan Ankara?nın girişimiydi. Kıbrıs?tan bu doğrultuda bir talep gelmemişti?
Bugün KADEM?in araştırmasında Kıbrıslı Türklerin %92?sinin rahatsızlık kaynağı, hükümetin nüfus siyaseti ve Türkiye?den kuzeye kontrolsüz nüfus akışı çıkıyor. %80?lik bir kesim de sürekli yeni cami yapılmasından rahatsız.
Hükümetin bu krizi yönetmesi zor. Meseleyi bakkal hesabına ya da Kıbrıslıların ?Akdenizli miskinliği?ne indirgeyen ele alış biçimleri gayet kifayetsiz. Artık Kıbrıslı Türk de tıpkı Tunuslu veya Mısırlı gibi başkaldırıyor, kendi kaderini belirlemek istiyor, aktörleşiyor. Kimlik talebi, melezleşmeye karşı değil. Aşağılanmaya ve dayatılan Türkiyelileşmeye karşı. Tersten okursak, Kıbrıslı şunu demeye getiriyor: ?Eğer tenbel olmak istiyorsam o da benim bileceğim iş!?
Bu yazı ilk olarak 3 Mart 2011’de Vatan gazetesinde yayınlandı. Yazarın izniyle ve isteğiyle burada da yayınlanıyor… E.S.
Discover more from Erkan's Field Diary
Subscribe to get the latest posts sent to your email.