foto buradan [E.S.]
?Seksi bir kenara bıraktım, şimdi bulamıyorum.?
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, 12 Ocak?ta Habertürk?te yayınlanan habere göre alkol satın alma yaşının 24?e çıkarılacağı söylentileri hakkında ?kuyruklu yalan? yorumunu yapmıştı. Çok değil, birkaç hafta sonra ise Arınç alkol kullananlara hitap ederek, ?Her şey onarın arzuları istikametinde, ellerini uzatabilecekleri her yerde alkole ulaşmak gibi bir düzenlemeyi getirmez,? demiş, ve söylentilerin ardından gördükleri tepkiye bu tartışmaya açık cevabı vermişti. Peki her şey alkol kullananların arzuları istikametinde mi şekillendi bugüne kadar? Ya da bu yeniden şekillendirmeye neden ihtiyaç duyuldu, ve yaş sınırı neden 24?e çekildi?
Dünyadan örnekler
Ben, İstanbul?un en popüler mekanlarından Babylon?un yaptığı açıklamayı görene kadar bu uygulamanın hayata geçeceği konusunda şüpheliydim; fakat uygulamaya çoktan geçilmiş belli ki. Peki dünyada alkol satın alma yaşı 24 olan kaç tane ülke var?
Dünyada 24 yaş yasağı uygulanan bir tane bile ülke yok; yani 24 tamamen alkol kullananların ?arzuları istikametine? taş koymak için uydurulan bir rakam. Avrupa ve Amerika kıtalarında yer alan birçok ülkede yaş sınırı 18-21 arasında değişiyor; hatta İtalya, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerde bu yaş sınırı belli koşullara bağlı olarak (yemeğin yanında alkol almak gibi) 16?ya düşüyor.
Asya kıtasındaki ülkelerde de durum pek farklı değil: İsrail?de alkol tüketimi için yaş sınırı yokken, satın alma yaşı 18, aynı Lübnan, Irak ve Endonezya?da olduğu gibi.
Dolayısıyla alkol satın alma yaşını 24?e çekmenin arkasında yatan sebepleri de öğrenmek hakkımız diye düşünüyorum. Alkol tüketen gençler arasında tecavüze yeltenme oranı mı artmış? Alkol gençlerin psikolojik sorunlarını tetikleyen bir unsur haline mi gelmiş? Ya da konser salonlarında sahneye atlayıp, sanatçılara saldıran gençler mi türemiş birdenbire? Yoksa 24 yaş yasağının arkasına sığınılan sebepler bir tür uydurmadan mı ibaret? Bir araştırma yapıldıysa, bunun paylaşılarak ?vatandaşın aydınlatılması?nı istemek de bir hak değil mi?
Öyle görünüyor ki, böyle bir temellendirme söz konusu değil. Bir temellendirme söz konusu olmadığı için de, gelişigüzel alınmış bir kararla yarın alkol tüketiminin toptan yasaklandığını öğrenmek (aynı İran ve Afganistan?da olduğu gibi) şaşırtıcı olmayacak maalesef.
Konuyla ilgili yakın tarihte yapılan bir araştırma
Alkol kullanımı demişken Ekim 2010?da Sorbonne?lu iki akademisyenin yaptığı araştırmaya da değinmek gerek. Massin ve Kopp?un halen geliştirmek için üzerinde çalıştıkları araştırmaya göre insanların keyif almak için, evde ya da dışarıda tükettikleri alkolle kendilerini daha mutlu hissetmeleri arasında bir doğru orantı söz konusu. Yoğun olarak alkol tüketenlerin ise, büyük bir problemle karşı karşıya oldukları için (işinden ayrılmak, özel hayatta karşılaşılan karmaşık sorunlar, vs.) böyle bir seçimi yaptıkları vurgulanıyor. Bu ve benzeri çalışmalara dayanarak, hayatlarını 9-6 çalışarak geçiren insanların gevşemek ve motive olmak adına alkol almalarında bir sakınca olup olmadığı tartışmaya açılabilirdi en azından. Eğer ?sakınca var? deniliyorsa, ve karşıt görüşlerini savunmak adına benzer bir araştırma yürütülüyorsa, bunun sonuçlarının kamuoyuna sunulup tartışmaya açılmasını da talep ediyorum. Lalettayin bir şekilde alınan kararlara maruz bırakılmaktan daha makul bir seçenek olarak görünmüyor mu size de?
Balon gündem yaratması için alkolün ve seksin kamuoyuna sunulduğu bi ülkede, vatandaş olarak daha talepkar olunması gerektiğini, ve hangi seks pozisyonlarının sevap, hangilerinin günah olduğunu da öğrenmek istediğimi belirtip, sözü sosyal medya ve bloglarda paylaşılan bilgilerin suya yazıldığını iddia eden, sevgili mainstream ve muhteşem araştırmacı gazeteci Ece Temelkuran?ın muz seslerine bırakıyorum.
PS: Yıllardır süregelen efsane bir laf vardır: ?Vodka erkekliği öldürüyor,? diye. Bu savın doğru olduğunu varsayarsak Bülent Arınç?ın açıklamasının çelişkili olduğunu söyleyebiliriz. Şişe şişe vodka tüketirsek, işin seks kısmını gerçekten ?bir yana bırakabiliriz? belki. Denemeden bilemeyiz, aynı dayatılan 24 yaş yasağı gibi.
Discover more from Erkan's Field Diary
Subscribe to get the latest posts sent to your email.