Cengiz Aktar yazmış: “Bir mahpus, bir üniversite, bir rektör #AkademisyenlerinTecridineSon

CeVrbXLVIAEuu4q

Bir mahpus, bir üniversite, bir rektör

 

Boğaziçi Üniversitesi hocası, mezunu bir dolu dostum var. Boğaziçi içine düştüğümüz kapkaranlık mağaradaki ender ışıklardan biri.

 

Üniversitenin öğretim üyelerinden ve 10 Ocak çağrısı imzacılarından Esra Mungan, Muzaffer Kaya ve Kıvanç Ersoy ile birlikte hapse atıldı. Haklarında 1 buçuk yıldan 7 buçuk yıla kadar hapis cezası isteniyor. Üniversitesi ise Esra hocanın tutuksuz yargılanması için seferber. Esra hoca hükümlü olmadan tutuklu ve koğuşunda tecritte, yani tutukluluk süresini ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm bir kişi imiş gibi geçiriyor. Ama bu utanç verici zulüm bir psikoloji hocası için olsa olsa bir makale yazma vesilesi olabilir.

 

Rektör Gülay Barbarosoğlu önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’yla görüştü, ardından geçen Cumartesi Boğaziçi mezunu Başbakan Ahmet Davutoğlu ile görüştü.

 

Sanılmasın ki bu girişimler rektörün tek başına aldığı kararlarla oluyor. Üniversite çapındaki seferberlik ve müzakere sonucunda rektör okulu temsilen yetkililerle görüşüyor.

 

Nitekim Akademik Genel Kurul tam kadro toplandı; toplantıya Boğaziçi’nin darbe sonrasından bu yana seçilmiş tüm rektörleri katıldı ve 450 kişi ortak karar alarak bir bildiri çıkarttı. Çarşambadan beri Esra Mungan’ın tutulduğu Bakırköy Cezaevi önünde üniversitenin akademisyen ve öğrencileri, Adalet Nöbetine başladı.

 

Burada kurumsallık çok önemli. Sarayca atanmış rektörler ve kendilerini rektör zanneden vakıf üniversiteleri patronlarının sultasındaki akademide Boğaziçi bir avuç sahici kurumdan biri. O yüzden istisnasız herkes çocuğunu bu eğitim ve öğretim kurumuna gönderme peşinde…

 

Bir üniversite rektörünün cehaleti methettiği bir ülkede, Boğaziçi’nin kurumsal ilkeli kurumsal duruşu,  hocası, öğrencisi, idarî personeli ve idaresiyle hocalarının tutuklanmış olmasına verdikleri ortak tepkiyi takdir etmek gerek.

 

İyi ki varsın Boğaziçi.

 

#AkademisyenlerinTecridineSon ve esas Akademisyenlerin ifade özgürlüklerini hiçe saymaya son!

 

Cengiz Aktar’ın Cuma Notlarının devamı burada

 


Discover more from Erkan's Field Diary

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Leave a Reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.