MERCEDES’İN YILDIZI, MİNARENİN ALEMİ
Yetmez ama evetçi, sonradan yetti artık hayırcı Adalet Ağaoğlu’nun Fikrimin İnce Gülü romanının beyaz perdeye uyarlandığı Sarı Mercedes bir yol filmidir. Her yol filmi gibi insanın kendi içindeki yolculuğunu anlatır. Alamanyalarda biriktirdiği parasıyla sarı bir Mercedes alan esas oğlan, üzerine titrediği arabasıyla köyüne dönmeye çalışmaktadır. Yemek yiyecek parası dahi olmadığı halde, arabasına Avrupa benzinden başkasını koydurmaz. Bütün dünyası arabasıdır. Onun için ruhunu, karakterini, hayatını gözden çıkarmıştır. 90’lar pop olsa “arabası var, maalesef ruhu yok” derdi buna. Yol boyunca hataları ve çelişkileri ile yüzleşir esas oğlan, ancak vicdan bir üst mahkemedir, her temyiz temize çıkarmaz insanı. Hatalarını her sorguladığında arabasının bir yerine bir şeyler olur esas oğlanın. Etme bulma dünyası, Balkız’ı kah arabalı vapurda, kah asfaltta yakalar. Duble yollar henüz yapılmamıştır, her sollamada yüreği ağzına gelir esas oğlanın. Ama onu en çok Mercedes’inin yıldızının çalınması incitir. Mercedes’in yıldızı, minarenin alemi gibidir onun için. Balkız, bir sevgilidir. Köyüne girerken şarampole yuvarlanan arabası yeniden çalışınca “başka araba olsa çalışmazdı” diye övünür yine Balkız’ıyla. Avrat ve silah da bir kenara atılır, esas oğlanın çocukluğunda amcası tarafından öldürülen atı bir kez daha vücut bulur Balkız’da. Film Mercedes sponsorluğunda çekilmiştir, elbette ki hadise bir az gelişmiş ülkede geçmektedir. Başkasının evraklarıyla Alamanya’ya giden esas oğlan, şark kurnazlığının bedelini ağır öder. Balkız, kim bilir kaç çerez parasıdır?
Hayatımız Mercedes’in sponsor olduğu bir filme dönüşmekte son günlerde. Zırhlısının da fiyatını biliyoruz, yeni kasasının da. Bir Ankara Polisiyesinde Behzat Ç. “Biz araba kullanmayı devletin bize tahsis ettiği Toroslarda öğrendik” derken, birileri de devletin tahsis ettiği Mercedeslerde dini kullanmayı öğrenmekte. Sadece yılbaşı akşamlarında eğlencelik alabilenler, bir dolu Mercedes parasına eğlencelik, çerez parası diyenlere oy verme peşinde. Oysa o çerez parasıyla sağlık sigortası kapsamında sigortalıdan alınan bütün katılım payları kaldırılabilir. Yani ki, mesele Diyanet İşleri Başkanına zırhlı Mercedes tahsisi değil, o Mercedes’in tahsisine oy vermeye hazır bir seçmen kitlesinin bulunması, Mercedes’in yıldızının minarenin alemi haline gelmesi esas mesele. Mercedes bir putsa, onu yıkmak İbrahimî bir harekettir. Belki o vakit alnı açık dönülür gurbetten. Fikrimizin ince gülü, “yetti artık hayır!” demektedir.
Discover more from Erkan's Field Diary
Subscribe to get the latest posts sent to your email.