Cengiz Aktar: Yeni Devlet

 

Yeni Devlet         

 

Ağustos seçimi Tayyip Erdoğan için Yeni Türkiye’nin Yeni Devleti’nin temelinin atılacağı bir ön başkanlık seçimi. Amiral gemisiSabah ve etrafı başbakanın devlet başkanlığından bahsederken olmuş bitmiş gibi yazıyor artık. 2013 başlarında Yalçın Akdoğan da parlamenter sistemden di’li geçmiş zamanda bahsederdi. Hafızasız bir topluluk olduğumuzdan, gayet organize bir iş olan başkanlık mühendisliğinin olgunlaşmasını ve içeriğini daima hatırda tutmakta fayda var. Türkiye’yi bekleyen kâbus Başbakan tarafından ilk kez 22 nisan 2010’da telaffuz edildi. O günden itibaren emrindeki teşkilât ve yakın adamları tarafından gayet programlı bir şekilde gündeme sokuldu. Tepki gelince bir müddet susuldu ama proje hep bir kenarda tutuldu. Anayasa yapımı, başından beri planlandığı gibi sabote edilir edilmez teşkilât başkanlık önerisini yeniden gündeme getirdi. Parti geçen yıl başkanlık sistemi tanıtım toplantıları düzenledi, ahaliye 22 sayfalık “Türkiye Başkanlık Sistemini Konuşuyor” kitapçığı dağıtıldı. Buna rağmen yapılan kamuoyu yoklamalarında halkın teveccühünün bir türlü oluşmadığı görüldü. Şimdi bütün enerji seçime vakfedilmiş durumda. Hesap, icracı ve partili cumhurbaşkanlığı sayesinde haziran 2015 parlamento seçimlerinin mühendisliğinin yapılması ve buna koşut olarak başkanlığın işlenmeye başlanması.

 

Erdal Güven’in “Usul usul başkanlığa” özeti herkesin anlayacağı dilden başkanlık dayatmasını anlatır. AKP’nin kasım 2012’de, bugün lağvedilmiş olan Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na sunduğu başkanlık sistemi teklifinin tam metni de içinde:

http://erdalguven.wordpress.com/2013/04/02/usul-usul-baskanliga/

Sistemin nasıl işletileceği teklifte yazıyor. Yüksek yargı mensuplarının yarısını atayan, yasama organını tamamen kuşatmış yürütmenin başkanı, dengelenmediği gibi denetlenmiyor da. Yatay denge ve denetlemenin olmadığı yapının dikey yani güçlü bölgelerle (mesela Kürdistan bölgesi) dengelenmesi de söz konusu değil. Kitapçıktan: “Hükümet sistemi olarak başkanlığı seçen bir ülkenin zorunlu olarak devlet sistemi tercihinin federalizm olması gibi bir durum söz konusu değildir. Başka bir ifadeyle, federal yapı başkanlık sisteminin zorunlu bir sonucu değildir. Teklifte devlet sistemine ilişkin olarak, yani üniter devlet konusunda hiçbir değişiklik yer almamaktadır.”

 

Sistemin duayen savunucusu Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu “Her Yönüyle Başkanlık Sistemi” kitabında aynı minvalde: “Hemen belirtelim ki, federal ya da eyalet yapılanması Başkanlık modelinin olmazsa olmazı değildir. (s.14) Bu modelde Fransız sisteminin üniter yapısıyla ABD’deki başkanın yetkileri buluşturuluyor” (s.139). Yani bir nevî diktatörlük. Kuzu, müteakiben verdiği bir söyleşide denge ve denetlemenin bürokratlardan oluşan teknik komiteler ve lobi şirketleri tarafından icra edileceğini söylemişti. Diğer deyişle siyasetin sıfır noktası!

 

Erdoğan Medyası Ekmeleddin İhsanoğlu’nun bir siyasî mühendislik eseri olduğunu işliyor. Esas mühendisliği, cumhurbaşkanlığı makamını tamamen siyasîleştirerek Başbakan yaptı. Amaç, Başbakan olarak inşa etmeyi şimdilik becerdiği fiilî total iktidar hâlini hukukîleştirmek! Buradan bakınca bu seçim, bir kişinin siyasî muradını dayatması ile mevcut parlamenter rejim arasında cereyan edecek. İhsanoğlu ile HDP’nin cumhurbaşkanı adayı, herkesin bir parça kendinden bir şey bulacağı, devlet nezdinde muhatap vatandaş yerine konulduğunu hissedeceği söylemleri taşıyan adaylar. Devlet başkanı adayı ise istikrar adına muhataplık ilişkisini, siyaset ve sözü sıfırlayarak silip atan bir aday.

Türkiye’nin normalleşmesi ve istikrarı parlamenter sistemde temsiliyet, muhataplık ve denge-denetlemenin güçlenmesinden geçiyor. Bunların iptal edildiği Yeni Devlet’in sanal ve ürkütücü istikrarından değil.

 

Bu yazı ilk olarak Taraf’ta yayınlandı. Yazarın izniyle burada da yayınlanıyor. 


Discover more from Erkan's Field Diary

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Leave a Reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.