Gençlik mühendisliği
Tayyip Erdoğan gençlikten ne istediğini şubat 2012?de bir tören münasebetiyle açıklamıştı: ?Dünyanın hangi ülkesine bakarsanız bakın her iktidarın belli hedefleri vardır. O ülkedeki gençlik, insanlar üzerinde hedefleri vardır. Anayasamızın 24. maddesini bunu yazan çizenler açar bir okurlarsa devlete nasıl görev verdiğiniz gayet iyi görürler. Bu gençliğin tinerci olmasını mı istiyorsunuz? Büyüklerine isyankâr bir nesil mi olmasını istiyorsunuz? Millî manevî değerlerinden kopuk, hiçbir istikameti olmayan, meselesi olmayan bir nesil mi olmasını istiyorsunuz? Biz sizlerle burada anlaşamayız. Beyler önce başınızı öne eğin de hem çağdaş hem dindar bir nesil nasıl yetiştirilirmiş onu bir düşünün. Dindar bir nesil özgürlüklere saygılıdır, farklı düşüncelere de saygılıdır?.
Adını ettiği saygının sınırlarındayız bugün. İkide birde, herkesin özgürlüğü benim teminatım altındadır der ya. Demokratik bir toplumda esas olanın, o kişi ne kadar demokrat olursa olsun, kişisel teminat değil hukukî teminat olduğunun bir kere daha altını çizelim. Teminat, tıpkı hoşgörü gibi arkaik bir davranış biçimi; bazen olur bazen olmaz. Tıpkı bugün olmadığı gibi!
Bu mühendislik hevesine rağmen çalışmaların başarıya ulaşması imkânsız. Buralar özgürlüğün tadına vardı bir kere. O çorbada AKP?nin de bolca tuzu var. Demokratikleşmenin geriye dönüşü yok. Vakit kaybetmesek iyi olacak.
AB?yi sandviçe almak
AKP, Avrupa?nın Avrupakuşkucu şemsiye partisi Avrupa Muhafazakâr ve Reformcu Partiler Birliği?ne üye oldu. Başbakan şimdi bizle kuruldu dese de yapı 2009?dan beri mevcut. Birliğin Avrupa Parlamentosu?ndaki temsilcisi de Avrupa Muhafazakârları ve Reformcuları. Ağustos?ta kurulacağı açıklanan AKP?nin Brüksel bürosu ihtimalen bu işlerle uğraşacak. Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi eski başkanı AKP milletvekili Mevlût Çavuşoğlu bu büronun başına gelecek herhalde.
Avrupa sağının şemsiye partisi Avrupa Halkları Partisi?nin yıllardır AKP?yi oyaladığı bir vakıa. Avrupalı Hıristiyan Demokratlar AKP?ye gözlemci statüsünden öte bir statü veremedi. Ancak bunun cevabı AB?ye gayet soğuk duran İngiliz Muhafazakarlarının başını çektiği marjinal oluşum olmamalıydı. Avrupa sağının 2004?lerdeki başat tartışmalarından birisi Türkiye?nin müstakbel üyeliği sonucunda AB?nin batıda İngiltere, doğuda Türkiye olmak üzere siyasî Avrupa?ya soğuk iki büyük ülke tarafından sandviçe alınmasıydı. Umarım AKP tartışmanın farkındadır.
?AB yalvaracak? edebiyatı
Bu defa Avrupa?nın ayağımıza kapanacağı müjdesini Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar verdi. ?Ekonomide ve imalat sektöründe Türkiye Avrupa?yı geçti. Avrupa Birliği ya bize yalvaracak ya da mecbur kalacak? demiş.
AB ile karşılaştırıldığında vasıflı eleman ve araştırma-geliştirme konusunda gayet yetersiz olan Türkiye?den böyle sözetmek abes. Esas bağımlı olan burası. Her ne kadar aynı ülkede her maldan üretmek diye bir keyfiyet olmasa da Türkiye?den yapılan her 100 dolarlık ihracatın 62 doları ithal malı. Katma değeri düşük ihraç malına ilâveten eskilerin montaj sanayisi birkaç istisna dışında, sürüyor. Yalnız artık adı montaj değil, çözüm ortaklığı!
BM İklim Zirvesinden müthiş haber
Bayraktar?ı esas ilgilendirmesi gereken Varşova?da süren toplantıda çarşamba Türkiye?nin ?günün fosili? olması. Yüzlerce stkdan oluşan İklim Eylem Ağı tarafından takdim edilen ödül müzakereleri tıkayan veya müzakerelerin gerektirdiği şekilde davranmayan ülkelere veriliyor. Türkiye ödülü Durban ve Doha?dan sonra üçüncü defa alıyor. Darısı seneye Lima Zirvesine!
Bu yazı ilk olarak Taraf’ta yayınlandı. Yazarın izniyle burada da yayınlanıyor.
Discover more from Erkan's Field Diary
Subscribe to get the latest posts sent to your email.