Yerleşim yeri adları
Müzakere edileceğine paket üzerine paket çıkartılıyor. Sonuncusu, pazartesi vezir-i azam tarafından açıklanacak. Bahşedilecek yeni hak ve hürriyetleri coşkuyla bekliyoruz.
Paket servisinin başlangıcından beri Kürtçe yerleşim yerlerinin adlarından söz edilir. Sembolik ama önemli bir girişimdir, herşeye rağmen. Cumhurbaşkanı, zamanında Bitlis Güroymak?ın Ermeniceden devşirme Norşin esas adını kullanmış idi. Darısı bütün Türkeli ve Güzelyurtların başına. Buram buram fütuhat hakkı kokan bu isim meselesinin bir dekentsel boyutu var. Misâlen Ermeni vatandaşların oturdukları mahalleleri yaraya tuz basarcasına İttihatçı katillerin adlarıyla donatmak gibi. Bugün memlekette 8 Talat Paşa mahallesi, 38 Talat Paşa cadde veya sokağı, 7 Talat Paşa okulu, 6 Talat Paşa binası ve 2 Talat Paşa camii mevcut. Darbeci Kenan Evren adına ise 44 cadde veya sokak, 17 de ilim irfan yuvası var. Yani daha çok paket lâzım?
Öldüresiye sevmek
Umut Vakfı yılın ilk beş ayındaki 644 bireysel silahlı vakada 742 ölüm, 120 yaralama olmak üzere 862 mağdur kaydetmiş. Geçen yıla oranla vakalarda artış %12, ölümlerde %15. Bianet?in çetelesine göre yılın ilk sekiz ayında erkekler 122 kadın öldürmüş, 118 kadına tecavüz etmiş, 146 kadını yaralamış, 117 kadına cinsel tacizde bulunmuş. Memlekette yaşayan 100.000 kişide cinayet oranı %11, dünya ortalaması %5. Şiddet toplumu kıvançla sunar?
Vakıf ?silahları kendimizi ve sevdiklerimizi korumak için ediniyoruz? diyenler için çok manidar bir noktanın altını çiziyor: Silahseverler en çok koruduklarını iddia ettikleri yakınlarına silah doğrultuyor! Genel oran %44! Öldürülen kadınların ise %83?ü kocaları ve sevgilileri tarafından katlediliyor. Öldüresiye sevmek böyle bir şey zahir.
Dellenme katsayısı de mükemmel. Öfke kontrolü sıfır, olayların %53?ü büyük kısmı tartışma üzerine yaşanıyor.
İşin mevzuat kısmı, tabii ki berbat. Silah Kanunu Tasarısı?nda üç temel madde yetersiz: edinim için haklı bir sebep, yaş sınırı ve bireyin kendi ya da kamu için tehlike arz etmemesi. Yani atış serbest!
Türkiye?nin ödülleri
Bu yılki Hrant Dink Ödülünün yurtdışı ayağını kazanan Sırp hukukçu ve insan hakları savunucusu Nataşa Kandiç mukabil konuşmasında ödüllerin umumiyetle Batı?dan geldiğini, bizim coğrafyalarda ödüllendirmenin pek ender olduğunu vurgulamıştı. Çok isabetli bir gözlem? Buralarda hakkını vererek, özveride bulunarak işini yapan ödüllendirilmez anca kıskanılır ve dışlanır.
Beş yıldır her 15 eylülde verilen Uluslararası Hrant Dink Ödülüne her 21 eylül Dünya Barış Gününde verilecek olan Barış Ödülü katıldı geçen pazar. Bu yılki Barış Ödülü Orhan Doğan anısınaydı. Temennim odur ki, kimseler barış demezken güler yüzüyle barış için çalışan rahmetli Orhan Doğan?ın adı ödülde daimî olsun.
Yanılarak öğrenme(me)k
Korhan Gümüş polisten geçilmeyen ?Yeni Taksim?in fahiş mühendislik hatalarını fotoğraflarıyla faş etti. Kavruk kasabalı zevki kentlerden intikam almaya devam ediyor.
Geçen yılın sonuna doğru Sirkeci ile havaalanı arasındaki hepi topu iki şeritli sahil yolunun sağ şeridi yoğun saatlerde toplu taşımaya tahsis edilmişti. Müteahhidin biri o fiyakalı sarı ETS ikazlarıyla donatmıştı şeridi. Kentin en kalabalık yollarından birinde yapılan bu ameliyatın baştan aşağı yanlış olduğu açıktı. Baktım geçen gün tahsisli saatler ve ceza tehdidinde bulunan levhalar sökülmüş. Sizin paranızla yapılıyor bu yapbozlar, aklınızda olsun.
Bu yazı ilk olarak Taraf’ta yayınlandı. Yazarın izniyle burada da yayınlanıyor…
Discover more from Erkan's Field Diary
Subscribe to get the latest posts sent to your email.