Atina?dan Bildiriyorum
Bir süre öncesine kadar aklımızda sadece uzo, sirtaki ve neşeli insanlarıyla gelen Yunanistan artık başka bir diyar olmuş durumda. Kriz, Yunanistan?ın belini bükmüş ama Yunanistan?ın bundan önce halletmesi gereken yapısal sorunları olduğu çok açık. Özellikle 60?lı yıllarda inşaat tecavüzüne uğramış Atina bir Avrupa şehri harici her şeye benziyor. Tarihi eserleri sayesinde ayakta eski haliyle kalabilmiş merkezi haricinde merkezin etrafındaki tüm semtler ağır bir yapılaşma sebebiyle kimliğini kaybetmiş. Sıra sıra duran çirkin apartmanlar ve kriz öncesi yapılmaya başlanan yeni apartmanlar ile kimliksiz mahalleler topluluğu olmuş. Bu yapısal garipliğin en çarpıcı örneği sokak arasında bulunan çocuk parklarının yanında gece kulübü ya da oto tamircisi bulunması şehrin bir nevi bizim de başımıza gelen ?beton ve asfalt? tecavüzüne uğradığını gösteriyor.
13 sene önce ilk kez Atina?ya geldiğimde söyleyebilirim ki Atina o zaman daha neşeli bir şehirdi. Şimdi suratlar asık ve insanlar gülmüyor. Sokağa çıkıp yürüdüğünüzde sürekli kiralık ve satılık ilanlarıyla başınız dönüyor. Kapanan ve boşalan dükkânlar o kadar fazla ki ilk başta garip ve üzücü gelen bu durum kanıksanıyor ve artık o boş dükkânlara bakmıyorsunuz bile. Kapalı dükkânlar deyince sadece cadde veya sokaklardaki dükkânlar değil ana yollardaki devasa işhanlarının da toptan kiraya verildiğini düşünebilirsiniz. Asgari ücretin sürekli düştüğü, işsizliğin sürekli arttığı bir ülke ve en iyimser tahminle bile düzelmeleri 15 seneyi alacak (bir ekonomist olarak çok ciddi tedbirler ve radikal değişiklikler yapmazlarsa asla düzelemezler)
Yunanistan?da tatil sezonu bitti ve grev sezonu açıldı. Pazartesi?den bu yana devam eden ve özellikle Atina ve çevresini etkileyen grev dün gece Yunan solcu ve aktivist rapçi Killah P?nin öldürülmesiyle doruğa ulaştı. Özellikle polisin sürekli Altın Şafak?ı desteklemesi ve medyanın ?futbol tartışmasından çıkan kavga? olarak yazması insanları delirtti, medyaya ve polise nefret günden güne artıyor. Burada belki penguenler yok ama satılmış kalemler farklı dillerde olsa da hep aynı şekilde yazıyor. Ülkenin birçok bölgesinde eylemler düzenlenirken, Girit?te Altın Şafak partisinin binası yandı. Grevler ve protestolar bugünde devam edecek. Bu sırada Altın Şafak partisi en güçlü olduğu yerlerden biri olan Nikaia?da bir gösteri düzenlemeyi planlıyor. Göçmenlerin çoğunluk olarak yaşadığı bu mahallenin faşist partinin en güçlü olduğu yerlerden biri olması da ülkemize benzer ironilerden biri.
Altın Şafak?a gelince yükselişlerinin temel sebebi politikacıların gerçekten bu ülkeye ihanet etmesi. Faşist olmayan insanlar bile onlar gelirse belki Almanya?ya karşı masaya yumruklarını vururlar diyerek oy vermişler, tabii Golden Dawn?da meclise girince bunu yapmak yerine ?İstanbul bizim başkentimiz? ?Mültecilere ölüm? ?Sadece annesi veya babası Yunan olan biri Yunan sayılmaz, anne ve baba Yunan olmalı? gibi 2013 yılından hayli uzak açıklamalar ve saldırılar yapmaktan başka bir şey yapmamış. Özellikle Pakistan ve Bangladeş gibi görece daha güçsüz gördükleri göçmenleri hayli korkutan faşistler, yakın zamanda Paok taraftarına sataştı ve bedelini bürolarının basılmasıyla ödedi. Afiş asan komünist partisi elemanlarını Pire?de demir çubuklarla döven ve son olarak solcu cinayetini gerçekleştiren bu parti artık daha ciddiye alınacak gibi gözüküyor. Aslına bakılırsa Altın Şafak için bir dönüm noktası, ya yokolup azınlık hale gelecekler ya da patlama yapıp iktidara oynayacaklar. Bir diğer sebep de çok güçlü olan sendikalara karşı burjuvazinin bunları beslemesi. Gerçekten sendikalar her ülke gibi yolsuzluğa karışmış olsa da Yunan sendikaları bizim sendikalara benzemiyor, çok güçlüler ve politikacılar onlara pek bulaşmak istemiyor. Anarşist ve solcu geçmişi hayli yüksek olan Yunanistan?ın buna karşı nasıl bir tavır alacağını ilerleyen günlerde göreceğiz.
Tipimiz ve alışkanlıklarımız Yunan?a benzediğinden Türkiye?de faşistlerin neler yapabileceğini bildiğimizden böyle haberleri duyduğumuzda kısa bir süreliğine de olsa tedirgin olsak da bu ülkede de güvercinlere dokunulmayacağı umuduyla yaşamaya devam ediyoruz.
Devam edecek?
Yetkin Sal
@yetkinsal
Discover more from Erkan's Field Diary
Subscribe to get the latest posts sent to your email.