[afiş yicit.com‘dan alındı]
İnterner sansürüne dar açıdan bakmak
Gündemimizi bir süredir meşgul eden internet sansürü, acaba gerçekten kimin gündemini meşgul ediyor? Blog yazarlarının mı, sosyal medya uzmanlarının ya da dijital ajans çalışanlarının mı? Yoksa web tasarımıncıları ya da yazılımcıların mı?
İnternet sansürüne, çok dar açıdan bakıyoruz ne yazık ki. Biz bunu hep yapıyoruz. Sanıyoruz ki, herkes ?yoğun internet kullanıcısı?. Sanıyoruz ki bir elinde iPad diğer elinde iPhone, Macbook?u olmadan yaşayamayan insanlar güruhu var dışarı. Oysa ki gerçek hayat öyle değil.
Gerçek hayat, mahalle arasındaki küçük, karanlık internet kafelerde harçlığının yettiğince internete giren, 0.facebook.com?dan Facebook?a bağlanan, evinde bilgisayar olmadığı gibi eğer okulunda bilgisayar varsa, nuh nebi?den kalma bu aletle ilişkisi muhtemelen haftada bir kez 3 arkadaşıyla birlikte karşısında sıkılarak oturmaktan ibaret olan gençlerle dolu.
İşte bu yüzden, internet sansürüne karşı çıkarken, #pornomadokunma demekle yetinmek yerine, internet sansürü çocukları ve gençleri korumanın yolu değildir diye haykırmak gerek. Alternatif çözüm üretmek, kolayca anlaşılan ve uygulanabilecek rehberler hazırlamak gerek. BTK başkanının ?sunum yaparken videoda porno açılacak diye korkuyorum? açıklamasıyla dalga geçmekten öteye gitmek gerek. O sunumda o video açılmasın diye nelerin kullanabileceğini göstermek gerek. Birlikte, bu sansürün ekşisözlük?ün kapatılmasından, porno sitelerine erişimin engellenmesinden daha kapsamlı bir şey olduğunu görmek, göstermek demek.
Bugün, çoğumuz bu sansürün, gücü elinde bulunduran ideolojinin ideallerine göre şekillendirildiğini düşünüyoruz. Peki bu düzenlemeyle isminde nü geçiyor diye kapanan sanat sözlükleri varken, yarın ideoloji değiştiğinde ihl sözlüğün kapanmayacağının garantisi var mı? Hem sansüre karşı çıkanlar hem sansür karşısında sessiz kalanlar bu çok önemli noktayı kaçırmıyor mu?
Sansür, herkese sansürdür. Bugün belli bir görüşe göre olması ve bunun sizi rahatsız etmemesi, yarın sizin görüşünüzün sansürlenmeyeceği anlamına gelmez. Eğer özgürlük tehdit altındaysa, bu yalnızca ?ötekinin? özgürlüğü değil, o ülkede yaşayan her düşüncede insanın özgürlüğüdür.
Gücü elinde tutan ideolojiler değişir, hükümetler değişir. Fakat ülkemiz, ne zaman ne için uygulamaya konulduğu unutulan düzenlemelerin kuzu kuzu işletilmeye devam ettirildiği bir ülke. 22 Ağustos 2011?de uygulamaya konacak düzenleme asıl bu yüzden tehlikeli. Çünkü bu düzenleme, bu ülkede yaşayan herkesin özgürlüğüne balta vuracak bir düzenleme.
Bu yüzden, internet sansürü protestosunun, internet insanlarının çemberinden dışarı taşınması gerekiyor. Bu büyük ayıba karşı baş kaldırırken, sansürün boyutunu küçültüp tehlikenin boyutunu ne yazık ki biz daraltıyoruz. İnternet sansürü, porno ya da ekşisözlük sansüründen daha büyük tehlikenin habercisi. İnternet sansürü, o dönem kimin sözü geçiyorsa, bu ülkede yaşayanlarının onun görüşüne göre hazırlanmış filtrelerden dünyaya bakacağı anlamına geliyor uzun vadede.
Martin Niemöller?in sözlerini hatırlayalım:
??Naziler komünistleri götürdüklerinde sustum. Çünkü ben komünist değildim.
Sendikacıları götürdüklerinde sustum. Ben sendikacı da değildim.
Sosyalistleri içeri aldıklarında sesimi çıkarmadım. Ben sosyalist değildim.
Yahudileri tutukladıklarında sustum. Çünkü ben yahudi değildim.
Beni götürdüklerinde, geride artık karşı çıkabilecek kimse kalmamıştı.??
Unutmayın, bugün sizin görüşünüze uyan bir sansürün, yarın sizi sansürlemeyeceğinin garantisi yoktur.
Karya Pazar burada: http://twitter.com/karyapazar
Discover more from Erkan's Field Diary
Subscribe to get the latest posts sent to your email.