Can Erol: Galatasaray’da Saftig Dönemi

Galatasaray’da Saftig Dönemi

Bugün biraz nostalji yapalım. Yakın arkadaşlarım özellikle futbol konusundaki gereksiz hafızamı bilirler. Euro 96?nın açılış maçı gibi saçma sapan bilgilerle doludur koca kafam. (İngiltere 1 – İsviçre 1) 93 yılındaki 3-3?lük Manchester United maçını, Ümit Aktan?ın ?muhteşem? anlatımını, rövanştaki 0-0?lık skorun ardından Bağdat Caddesi?nde tura çıkıp, kocaman Galatasaray bayrağımı kaptırdığımı dün gibi hatırlarım. Sonradan yaptığım ufak tefek araştırmalarla da bu hafıza kırıntılarının doğruluğunu da kendi kendime ispatladım. (Artık bu kısmı ne kadar ilginizi çekiyorsa)

Feldkamp?ın geldiği yıl yavaş yavaş seyretmeye başlamıştım Galatasaray maçlarını. O sene alınan 4 kupa ve ardından gelen Şampiyonlar Ligi vizesi Galatasaray sevgimi pekiştirmek için yeterli olacak başarılardı. O sene Şampiyonlar Ligi?ne sadece 8 takımın gitmesi alınan başarının ne kadar mühim olduğunun bir başka kanıtıydı. Kaldı ki Galatasaray 5 sezon öncesinde de Şampiyon Kulüpler Kupası?nda yarı final oynamıştı. Bir nevi zamanının Lyon?u diyebiliriz o dönem Galatasaray?ı için.

Derwall?in başlatmış olduğu ?devrim? müthiş bir şekilde ilerliyordu. Ta ki 1994 sezonunun başlangıcına kadar. O sezona kadar Okan, Arif, Hakan gibi kaliteli gençleri ve Stumpf, Falko gibi sağlam karakterli ve istikrarlı oyuncuları harmanlayan bir kadro anlayışı varken, o sezon Kuzmanovski ve Mapeza gibi kaliteden yoksun yabancılarla yola çıkılmıştı. Takımın başında ise Feldkamp?ın tavsiyesi üzerine göreve getirilen Saftig vardı. Bir sezon öncesinde Kocaelispor?u 6.yapan Saftig, yardımcısı Hikmet Karaman?la birlikte Galatasaray?ın başına geçiyordu. Ligde ilk yarıyı lider kapamasına rağmen, ikinci yarıya kötü başlayan ve Ali Sami Yen?de alınan Samsunspor, Gaziantep ve Antalyaspor yenilgileriyle lige havlu atan bir Galatasaray tablosu seriliyordu gözler önüne. Hatta o zamanların meşhur ?Re re re, Ra ra ra Samsun, Antep, Antalya? tezahüratı da bu malum serinin arkasından türemişti. Sonunda o tarihe kadar kulüp kültüründe pek yaşanmamış bir şey oluyordu ve Saftig sezon bitmeden kovuluyordu. Adnan Polat?ın o yönetimde de yer alması ?tesadüf? olmasa gerek.

Saftig?in yetenekleri mutlaka tartışılır, zira kariyerine baktığımızda çok parlak bir zaman dilimi yok ama sene ortasında hoca kıyımı modasını başlatması açısından ilginç bir figür olarak hatırlanacaktır Galatasaray tarihinde. Şampiyonlar Ligi?nde alınan ilk galibiyet de Saftig zamanına denk gelmiştir : Ali Sami Yen?deki unutulmaz 2-1?lik Barcelona zaferi. Guardiola?nın ?pas soytarısı? Barça?sı değil, Cruyff?un Koeman, Stoichkov ve Romario?lu Barcelona?sı. Arif-Hakan ikilisinin henüz 20?li yaşlarının başında olduğu, UEFA Kupası?nı kaldıran kadronun pişmeye başladığı yıldır belki de. Aynı takım Ali Sami Yen?de Manchester United ile de 0-0 berabere kalacaktır.(Galatasaray?ın Şampiyonlar Ligi macerası da bir başka nostalji yazısı olsun) Başka bir açıdan bakınca da Mapeza ve Kuzmanovski gibi yabancılarla bu takımlara kafa tutmak büyük başarıdır. Saftig?e dair en ilginç noktalardan biri ise Football Manager oyunlarında hala Galatasaray?ın ?disliked stuff? kısmında adının geçiyor olmasıdır.


Discover more from Erkan's Field Diary

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Leave a Reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.