Anne Andlauer: Sokak korosu

Foto : OpalMirror/James Perkins (Flickr, Creative commons)

 

Sokak korosu

Fransızlar neyi bir ?dağ sıçanı? gibi, yada bir ?ağaç kütüğü? gibi, yada bir ?takunya? gibi yapmayı sever? Uyumak!
Ben de her pazar sabahı böyleyim? Yani öyleydim? İstanbul?da uyumadan önce.

Onlara ?sokak korosu? diyorum.

Önce tenor giriyor: ?Simiiit! Taze simiiiiiiiiiit!?
Sonra bir başka tenor (yada kontrtenor, tam emin değilim) : ?Domateeees!!!?
Bazen ?patateeeeeees? de var.
Arada baritonlar, yani muslukçu, eskici, çorapçı giriyor.
Komşular da kendi partisyon çalıyor. İlk kattaki kadın soprano olabilir. ?Simitçi, bakar mısııın!?, ?Domates ne kadar????
Araba klaksonları, ambulans sesleri, nakliye kamyonları saymıyorum bile.

Sokağımda hemen hemen her sabah aynı konser veriliyor. Yerin on metre altında bir dağ sıçanı olsaydım, uyumak yine mümkün olmazdı.
Hemen şunu ekleyeyim: İlk pazar sabahlarım zor geçti, sonra alıştım. Türkler de alıştı galiba. Geçen sene yayınlanan bir ankete göre, bu ülkenin insanları yüzde 85?le Avrupa?da en iyi uyku kapasitesine sahip toplumdur.

Ne ironiktir ki Fransızlar o araştırmanın sonundalar. ?Türk halkının sadece yüzde 15?i uykusunu alamamaktan şikayetçi olurken, bu oran Fransa?da yüzde 45 (?) düzeyinde bulunuyor.?

Lütfen ama, Fransız horozlarını suçlamayalım. Onlar şehirde yaşamıyor, benim gibi uykusuz şehirlileri uyandıramıyor. Fakat İstanbul?da, Beşiktaş?ta, benim sokağımda, benim apartmanımın bodrum katında bir horoz var. Sokak korosuna katılmıyor. Ama her sabah saat 5:30?ta solo konseri veriyor?


Discover more from Erkan's Field Diary

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Leave a Reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.