Bir sözde soru: Tecavüze uğrayanın suçu ne? (Elif Sudagezer)


foto kaynağı burada

?Sen dekolte giyinirsen bu tür çirkinliklerle karşılaşman sürpriz olmaz? sözleri, uzun bir dönem boyunca popüler olan Wilson ve Kelling tarafından Amerika?nın New Jersey eyaletindeki 28 şehirde ?Güvenli ve Temiz Çevre Programı? adı altında yapılan uygulama sonrasında ortaya çıkan sonuçları açıklamada kullanılan ve Atlantik dergisinde 1982?de yayınlanan ?Kırık Cam Teorisi?ni (Broken Windows Theory) hatırlatıyor bana. Teorinin savunduğu şey şu: Eğer bir binada kırık bir cam varsa, bu camı kırmaya gönüllü insanları o binayla yeteri kadar ilgilenilmediği fikrine sevk edecektir. Böylelikle tek bir camı kırık olan bir bina harabeye dönmeye mahkûmdur.
Bu teoriyi Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Orhan Çeker?in sözlerine uyarlarsak, cinsel suçların özünde tedbirsizlik yatıyor. Yani kurban aslında asıl suçlu! Düz mantıkla buraya kadarını açıkladık fakat bu mantıkta bir sorun olmalı!

İlk olarak, mağduriyet ve suçluluk arasındaki çizginin bu kadar belirsizleşmesi, suçun sebeplerinin ?tahrik unsurları? ile açıklanması. Bu mantık hedefi ( mağduru) korumaya yönelik olmak şöyle dursun, suçu çok büyük oranda meşrulaştırıyor. Hâlbuki tecavüz yoğun bir tahrik sonucu ortaya çıkan eylem değildir ve geçtiğimiz günlerde Bülent Somay?ın Radikal gazetesinde yazdığı yazıda anlattığı gibi tecavüz ne cinsel bir deneyimdir ne de sonu tatmin ile biter. Tecavüz Somay?ın bahsettiği gibi çaresiz bir erk arayışının dışa vurumudur. Üstelik de tecavüze uğrayan kişiler çoğu zaman zannedildiği gibi mini etekli, ağzında sakız gece tek başına sarhoş bir şekilde yürüyen yani kısaca ?aranan? stereotype?inin içinde değildir.

Yani kırık cam teorisinde anlatılmaya çalışıldığı gibi suç ?anarşi?den veya tedbirsizlikten doğmaz. Suç, suçludan doğar ve suç düşünüldüğünden çok daha karmaşık bir süreçtir.

Bu kadarını bilmek için adli psikolog olmaya gerek yok ama unutulmamalı ki bu noktadan sonrası adli psikolojinin alanı. Yani suçun sebepleri ile tahrik unsuru olarak bile sayılmaması gereken unsurları birbirine karıştırmak hem suçu teşvik ediyor hem de suç gibi gerçekten oldukça karmaşık olan bir olguyu ?bana göre? , ?bence? ile başlayan cümlelerle açıklamaya çabalamak daha da karmaşık hale getiriyor.
Tabii cinsel suçun bu şekilde ele alınmaya başlaması insanı ister istemez ?distopik? düşünceler silsilesiyle karşılaştırıyor:

  • Kadının açık saçık giyinmesi tahrik unsuru.
  • Tamam, giyinmeyelim.
  • Kadının ?belli bir saatten sonra? dışarı çıkması sakat.
  • Tamam.
  • Kadının dışarıda öyle elini kolunu sallayarak  tek başına gezmesi yanlış.
  • ?.

Bu liste uzar ama uzatmak beni sadece özgürlüğün lügattan silindiği bir dünyaya doğru götürür. O yüzden cinsel suçlara  ?kırık pencere? kuramı perspektifinden bakanlar, kadınların en güvenli olduğu yerin pencerenin arkası olduğunu söylerler ve suçu ahlaki panik sürecine dönüştürürlerse, durum daha vahim sonuçlar doğurabilir uzun vadede?
Sağlam pencere, perdeleri kapalı pencere derken aman tamamen içimize kapanmayalım da?

Bakınız:

Bülent Somay: Hadım tecavüze şifa olur mu?

Kırık cam teorisi



Elif Sudagezer

Twitter.com/elifsudagezer

Friendfeed.com/elifsudagezer

Elifsudagezer.blogspot.com


Discover more from Erkan's Field Diary

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Leave a Reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.