Serhatcan Yurdam (@syurdam): 10. Yıl vesilesiyle: EFD yalnıca bir blog değil, bir okul #EFD10Yaşında

efd

 

Birçoğunuz biliyorsunuzdur, yazıyı okumakta olduğunuz bu blogun  -Erkan’s Field Diary-  birkaç gün sonra 10. yılı kutlanacak.  Erkan hocanın blogu ne emeklerle bugünlere taşıdığını EFD okuyucuları tahmin ediyordur. Türkiye ?blogosferi?nde  içerik üretiminin kesintisiz sürdüğü bu kadar uzun ömürlü bloglara rastlamak pek kolay değil.

Benim için EFD?

Her gün birbirinden farklı alanlarda EFD’nin blogpost linkleri düşüyor önüme. Belirli haberlerin derlendiği postlarda Erkan hocanın bir iki cümlelik kısa ama öz yorumları varsa, okumak daha da keyifli oluyor tabii. Bir de siyasi gerilimin yüksek olduğu; anaakım medyanın hantallığının ve sansür eğilimlerinin ağır bastığı günlerde yurttaş gazeteciliğiyle haber ulaştıran bir mecra olması sebebiyle seviyoruz EFD?yi.

Her gün en az bir kere ziyaret ettiğim EFD’yi kıymetli kılansa, yalnızca siyasi-toplumsal gündemi takip etmemi sağlaması değil elbette. Burası, başlı başına Türkiye’de dijital kültürün tarihinin de yazıldığı bir blog. Çevrimiçi hayatımızın pusulalarından.

Yalnızca bir blog değil; bir okul

Erkan hoca, birçok akademisyen gibi -benim “fildişi kule” olarak tanımladığım- akademi duvarlarının arasında kalmayı tercih edebilirdi. Ancak EFD, o duvarların yıkılıp bilginin, deneyimin paylaşıldığı bir ortam oldu çok uzun zamandan beri. Kendi deneyimlerden yola çıkarak şunu çok rahat söyleyebiliyorum: EFD yalnızca bir blog değil, bir okul aynı zamanda. Hocanın derste önerdiği makale listelerine de ulaştım buradan, bloglama tekniklerimi geliştirecek araçları da, onların kullanım şekillerini de buradan öğrendim? Daha bir sürü şey.

Beni en çok çeken?

Beni en çok çeken, motorun yarattığı dalga köpürtüsü falan değil elbette:)

Yaklaşık iki sene önce, yine bir EFD ziyareti esnasında karşıma şöyle bir başlık çıkıvermişti: ?S. Yurdam?dan Storify çalışması: ?Sevag Şahin Balıkçı Anması: Militarizm Öldürür!?.

Yaptığım bir haber derlemesi, haberim yokken ismimle beraber, EFD?de paylaşılmıştı. Yakınlarım o gün hayli sevindiğimi hatılayacaktır. İlgiyle izlediğim blogta, birden ürettiğim içeriği görüvermek hoş bir şaşkınlık ve heyecan yaratmıştı. Bir zaman sonra, EFD?ye düzenli katkı yapmaya çalışacaktım.

EFD?nin bir okuru olarak buraya yazabilmek, haber yapabilmek çekici olan. Bir medyanın hem üreticisi, hem izleyicisi olmak; ?üretici? ve ?tüketici? arasındaki uçurumu; yabancılaşmayı da yok ediyor; burayı daha bir sahici kılıyor.

Bu yazıyla Erkan Saka hocaya, hem EFD?ye verdiği emekler için, hem bana burada yazma imkanı verdiği için teşekkür ediyorum. Gün geçtikçe kıymeti daha da artan EFD?ye nice on yıllar diliyorum.

Leave a Reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.