Cengiz Aktar: Hayata ve akla dair

 Hayata ve akla dair            

 

Ağızları bıçak dahi açamıyor, Kürdistan 90’lara dönüşün dehşetini yaşıyor. Batı’da haftasonu eğlence mekânları, Yeni Türkiye’nin “vitrini” avmler, İstanbul’un metrosu boş. Kürt pogromları tüyler ürpertiyor. Kobane infialinde faili meçhul cenaze dün itibariyle 42’ydi.   Hükümet, beceriksizliği müzminleşmiş, günübirlik kararlarla olayların peşinden koşar hâlde. Türkiye ahmaklık ve ölüm sarmalında debelenmeye başladı tekrardan. Karanlıktan nasıl çıkılacak, belli değil. Bugün, hayata ve akla dair küçük ama güçlü bir ışıktan bahsedeyim bari.   

 

Ocakta yılın kayda değer üç toplantısından biri olarak tanıttığım Dünya Organik Tarım Kongresi başladı; yarın akşama kadar sürecek. Tarımın her çeşidi buradaiptidaî bir faaliyet olarak ele alınır. Tarımı lağvetmeyi, kırsalı sunî beton ve asfalt çölüne dönüştürmeyi modernlik sananlar ise, ezici çoğunluğu kırsal kökenli AKP’lilerdir! Yine de ilgili bakanlık Türkiye’nin tarım ihracatçısı bir ülke olduğu masalını ısrarla anlatır durur. 2013’te gübre, mazot, ilaç hariç ithalat 16,8 milyar dolar, ihracat 18 milyar! Dün açılışta bakanlık temsilcisi de bu “büyük performanstan” söz etti. Üstelik konu genel değil organik tarımken!

 

Oysa Uluslararası Organik Tarım Hareketleri Federasyonu (IFOAM) yerel temsilcisi Buğday Derneği’nin ev sahipliğinde 18.incisi İstanbul’da gerçekleşmekte olan Kongre memleketin organik potansiyelinin bilinmesi, diğer taraftan organik gıda üretim ve tüketiminin özendirilmesi için bulunmaz bir fırsat.

 

1981’den beri organik ile konvansiyonel tarımları karşılaştıran Rodale Enstitüsünün bulguları açık. http://rodaleinstitute.org/our-work/farming-systems-trial/Birkaç örnek: Organik tarım konvansiyonel tarıma oranla daha sağlıklı, besleyici ve kaliteli. Organik, hektar başına %30 daha fazla istihdam yaratıyor, daha çok kazandırıyor. Organik üretimde %45 daha az enerji tüketiliyor. İklim değişikliğinin etkisini azaltmak için de adres organik tarım zira seragazı etkisi %40 daha az. Ancak organik tarıma faydacı bir gözle değil, bir hayat biçimi olarak bakmak lâzım.

 

Dünyada organik tarım 164 ülkede 1,8 milyon çiftçi tarafından, toplam ekilebilir 1.386 milyon hektar alanın 37 milyonunda yapılıyor. Anadolu, toprak kalitesi, 11.000’den fazla türle son derece zengin biyolojik çeşitliliği, iklimi ve daha kaybolmamış kadim bilgi birikimine rağmen organik tarımda pek zayıf. 2013 verilerine göre 60.797 çiftçi 461.395 hektar yani 0,5 milyon hektardan az alanda organik tarım ve hayvancılık yapıyor; 307.619 hektar alanda ise organik yabanî ürün toplanıyor. Toplam 213 ürünün miktarı 1.620.466 milyon ton. Kayıt tutulmaya başlanılan 1985’te organik tarım sadece sekiz üründe yapılsa da artış, potansiyele oranla çok yetersiz. Buğday Derneği’nin tohumlarını atan rahmetli Victor Ananias ile birlikte 2005’te yazdığım “Yeni bir ulusal politika: Ekolojik Tarım” makalesindeki öneriler hâlâ orada duruyor: www.bugday.org/portal/haber_detay.php?hid=565 Oysa Türkiye’nin potansiyeli ile ilgili veriler gün geçtikçe güçleniyor. Yakın zamanda Bilgi Üniversitesi’nden Bulut Aslan ile Yonca Demir’in “Organik tarım Türkiye’nin tamamını besleyebilir mi?Can Organic Agriculture Feed Turkey? çalışmalarının başlığındaki sorunun cevabı kocaman bir “evet”! http://orafm.udl.cat/wp/wp-content/uploads/orafm_slides.pdf

 

Buğday Derneği, Kongre’nin simgesi olarak bu topraklarda bereket simgesi, Budizm’de de hayatın bütün olumlu etkilerinin özü olan narı seçmiş. Kongre programına www.owc2014.org/?lang=tr adresinden ulaşın ve hayat ile aklın bu istisnaî buluşmasını kaçırmayın.

 

Bu yazı ilk olarak Taraf’ta yayınlandı. Yazarın izniyle burada da yayınlanıyor. 


Discover more from Erkan's Field Diary

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Leave a Reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.