Gezi direnişi karşıtlığı: Bir anti-entelektüelizm.
AKP‘nin yükseliş yıllarında bu partiye yönelik önemli bir entelektüel destek de vardı. Gezi Direnişi itibarıyla Türkiye‘nin entelektüel mirasına katkıda bulunup da AKP’ye hala destek veren kimse kalmamış gibi. Akademik ünvanlara sahip olup, ya da köşe yazarı olup da AKP apolojistliği yapanların bu pozisyonlarına iktidarla ilişkileri sayesinde geldikleri düşünüldüğünde- bazılarına da daha taze taze milletvekilliği müjdesini verildiğinden- bağımsız bir pozisyondan hala destekçi olmaya çalışan entelektüelleri bulmakta zorlanıyoruz. Burada özel durum Halil Berktay olabilir. Solcular bu kişiye artık naptılarsa solla hesaplaşmasını bitiremediğinden Gezi Direnişinde bile kendisini saçma sapan bir pozisyona soktu.
Katkıda bulunan entelektüel yokluğu dışında, başta Erdoğan olmak üzere söylemlerin ucuz ve komplolarla yoğrulmuş sokak ağzına dönüşmesi, daha da vahimi ise her ideolojik eleştirel pozisyonun hainlikle suçlanması Türkiye’nin entelektüel pozisyonları açısından büyük bir kayıptır.
Gezi Direnişinin arkasında büyük ve heterojen bir entelektüel canlılık varken karşı tarafın komplocu bir cahillik cephesi oluşu ne kadar vahim bir durum olmaktadır. Bu cahillik masum olmayıp yabancı düşmanlığından linç politikalarına kadar uzanan şekillerde tezahür etmektedir. Allah yardımcımız olsun.
Discover more from Erkan's Field Diary
Subscribe to get the latest posts sent to your email.