Sernur Yassıkaya: GENİŞ ORTADOĞU?DA SULAR KAYNAMA NOKTASINA ULAŞMAK ÜZERE

GENİŞ ORTADOĞU?DA SULAR KAYNAMA NOKTASINA ULAŞMAK ÜZERE

Tunus?ta başlayan Arap Devrimlerinin tüm bölgesel fay hatlarını harekete geçireceği veya aynı anda başka fay hatlarının da hareketleneceğini kim düşünebilirdi ki? Tunus?ta barışçıl şekilde gerçekleştirilen ve aynı şekilde Mısır?da Hüsnü Mübarek?in 30 yıllık iktidarını sonlandıran Arap devrimlerinin tüm dünyada özellikle Batı dünyasında oluşturduğu şaşkınlık kısa sürdü. Libya?dan itibaren, Batılı ülkeler, bölgedeki müttefikleri ile beraber, Arap devrimlerini kontrol altına alma ve yönlendirme yoluna gittiler ve bu politikada ilk adres Libya?ydı. Sonuçta başarıya ulaşıldı. Şimdi sırada Suriye var ve büyük ihtimalle onda da bu politika işleyecek ve başarılı olacak. Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu?nun Suriye?deki rejimin yaşama şansının kalmadığına yönelik sözleri bu duruma işaret ediyor. Arap Birliği?nin ilan ettiği ağır yaptırım kararı da süreçte sona girildiğini gösteriyor.

Tabii Arap devrimleri Akdeniz çanağının güneyden Hint Okyanusuna kadar uzanan bir fayın kırılmasına benzer etki gösterdi! Bu hat üstündeki tüm ülke rejimleri yıkıldı, ağır hasar gördü ve ya duvarlarında çatlaklar oluştu. Türkiye?de ekim ayı sonunda yaşanan deprem sonrası Van?da nasıl bir durum mevcutsa, MENA bölgesinde benzer bir durum siyasal olarak oluşmuş durumda. Bölgeyi uzun zamandır kontrol altında tutan ülkeler, zararın boyutunu anlamakta ve gerekli tedbirleri almakta geciktikçe, durum kontrolden çıkma ihtimali taşıyor. Özellikle bölgede İslami patentli siyasi grupların ön plana çıkması, başta ABD ve İsrail olmak üzere Batılı ülkeleri derinden düşündürüyor.

Diğer bir değişim ise Akdeniz çanağının kuzeyinde yaşanıyor. Bir zamanların refah bölgesi Avrupa Birliği derin bir ekonomik krizden geçerken, Portekiz?den başlayarak Kıbrıs kıyılarına kadar uzanan fayda da ağır bir deprem yaşandı… Portekiz, İspanya, İtalya, Yunanistan, Kıbrıs Rum kesimi ekonomik olarak iflas etti veya iflas etme noktasına geldiler. Burada da halk kendi hükümetlerine ve aslında görünmeyen iktidara karşı seslerini yükseltmeye başladılar. Sonuçta ardı ardına bu ülkelerde teknokrat veya sağcı hükümetler arz-ı endam etmeye başladı. Birleşik Avrupa hayali hızla çöküyor!

Tabii tüm bu gelişmeler olurken, Rusya-ABD cephesinde ise ?reset? düğmesine basmanın bir işe yaramadığı görüldü. NATO?nun AB-Rusya sınırına ?İran gibi haydut devletlerin füze saldırılarından korunmak amacıyla? konuşlandırmak istediği füze kalkanına Rusya sert muhalefette bulundu. Medyaya yansıyan haberlere göre Rusya ABD?yi Afganistan?a giden tedarik yolunu kapatmakla tehdit etti ve ayrıca Kaliningrad?daki füze sistemlerini aktif duruma getirdi. Ayrıca Rus savaş gemileri, Ortadoğu?da tek askeri üssünün bulunduğu Suriye?ye doğru yola çıkarmış durumda. Savaş gemilerine Rusya?nın sahip olduğu tek uçak gemisi de eşlik ediyor. Velhasılı Rusya ile ABD arasındaki gerilim hızla büyümekte.

Tüm bu gelişmeler devam ederken İran fayında da büyük hareketlenme oldu. Türkiye gibi aktif fay hatları üzerinde yaşayan İran?ın siyasi fay hatları da her zaman olduğu gibi kıpır kıpır. ABD?nin Irak?taki askerleri 2012 başı itibariyle çekmiş olacağını ilan etmesiyle, İran?a yönelik ABD ve müttefiklerinin de baskısı artmış durumda. İran?ın yürütmekte olduğu nükleer güç olma politikası bu baskının ana ekseni olurken, İran?a karşı açık ve örtülü operasyonlar sürdürülmeye devam ediliyor.  Bunun yanında İran?a yönelik ağır ekonomik yaptırımlar da izleniyor. Bunun son halkası İngiltere?nin İran?a yönelik aldığı ağır yaptırım kararı oldu. İran, İngiltere?nin bu kararını gördü ve İran meclisi İngiltere Büyükelçisini sınır dışı etti. Bugün ise bizi 30 yıl öncesine götüren bir gelişme yaşandı ve İranlı öğrenciler, İngiltere?nin İran Büyükelçiliğini bastı, İngiliz Bayrağını direkten indirerek yerine İran bayrağını astılar. Elçilik çalışanları ise arka kapıdan kaçarak kurtulabildiler. İran bu son gelişmeyle artık göze göz dişe diş noktasına gelindiğini vurgulamış oldu.

MENA ve AFPAK bölgesinde son sıcak gelişme ise bir süredir nanemolla olan ABD Pakistan ilişkilerinin, Afganistan-Pakistan sınırında bulunan Pakistan askeri karakolundaki 24 Pakistan askerinin bir saatten uzun süren ve ?yanlışlıkla? gerçekleştirilen ABD hava saldırısı sonucu öldürülmesi oldu. Ceyda Karan?ın eylül ayında yayınladığı önemli analizinde iki ülke arasındaki gerilim konusunda önemli tespitler barındırıyordu. İşte bu saldırı iki ülke arasındaki gerilimi kopma noktasına getirdi. Pakistan, Afganistan?daki ABD birliklerinin ihtiyacının %40?ını sağlayan hattı kapattığını açıklarken, ABD?nin İHA saldırıları için üs olarak kullandığı Pakistan?daki üssü de boşaltmasını istedi.

Sonuçta, Rusya, İran ve Pakistan?daki gelişmeleri düşündüğümüzde Afganistan?daki ABD birliklerinin bir kuşatma altına girdiğini iddia edebiliriz. Eğer bu hattı Lübnan?a kadar uzatacak olursak, ABD?nin Doğu Akdeniz?den, Hint Okyanusuna kadar uzanan hattın kuzeyinden tamamen soyutlandığını da iddia etmek mümkün. Obama?nın yaklaşık 10 gün süren son Güneydoğu Asya ve Pasifik ziyaretiyle stratejik eksenini kendi batısına doğru kaydırma isteğini ortaya koyan ABD?nin, böylesi bir stratejik kaybı göze alıp alamayacağı meçhul. Batı dünyasının kurduğu tüm düzen sarsılır ve sorgulanıyor. İnsanlar artık farklı bir düzeni oluşturmak ve kaderlerini kendileri belirlemek istiyorlar. Westfalya?dan bugüne evrilerek kurulan bir sistem, fay hatlarında yaşanan depremler sonucu çatırdıyor. Zamanın ruhunun etkisi bu çatlakların sıvanmasını da engel olur vaziyette. Ama nasıl ki Suriye?de Esed rejimi, gerçeği göremiyor ve yıkıma gidiyorsa, Batılı ülkelerde zamanın onların yanında olmadığını görmüyor ve çatlakları sıvamaya uğraşıyorlar. Ancak hayatın bize öğrettiği bir gerçek var, çatlaklarını ne kadar örtersen ört, tek bir artçı sarsıntı tüm binayı senle beraber ve belki masumların da hayatına mal olacak şekilde üstüne yıkacaktır. Geniş Ortadoğu?da sular kaynama noktasına ulaşmak üzere ve karşımıza yeni bir bölgesel, küresel gerçeklik çıkmaya hazırlanıyor! Dilerim ki bu gerçekliğin doğumu silahlar yoluyla olmaz!

Peki bu fotoğrafta Türkiye?nin yeri nerede? Onu da bir sonraki yazımda paylaşacağım.

 

Sernur Yassıkaya

Leave a Reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.