Saraçoğlu?ndaydım ? Bölüm 4: Hanımağa Stayla
Tribünde bir de hanımağa dediğim model vardı tabii. Kendilerine de öyle diyorlar. Aslında ortaokul sıralarında tanışıyoruz onlarla, kalın bir ses tonu takınıp ?kızlarla anlaşamıyorum yeaaa bütün arkadaşlarım o yüzden erkek? diye gezinir, kızlarla dalga geçerler. Erkekler cemaatinin parçası olarak kabul görmeye bayılırlar, erkek fatma en sevdikleri lakaptır. Ama söylenince kızıyor gibi yaparlar. Kadınlara atfedilmiş tavırları (nazik olmak gibi) aşağılarlar. İşte onlar da maçtaydı. ?Amaney bu nasıl seksizm? dediğimiz ne kadar küfür varsa dillerindeydi. ?bilmem ne Karşıyaka?nın hanımağasıdır? diye pankart vardı (pankart olayı ayrı komedi, A4?e yazılmış şeyler, hatta word?de yazılıp basılmış, 3 kişi ötedeki bile göremiyor, stadın büyüklüğünü kestiremedik sanırım ondan) hakeme sövdüler, futbolculara sövdüler, yönetime sövdüler, kadınlara sövdüler ?çünkü maç ritüellerini bilmiyorlardı ve bilmek zorundalardı, vay efendim bilmiyorlarsa neden maça gelmişlerdi- Allahtan desibel düşük de küfür sesleri 2 metre menzilinde kaldı. Aksi halde yiyeceğimiz cezayla bir sonraki maça sadece erkekler ve çocuklar gelecekti.
Erkekleşme mevzuu ilginç aslında. Hepimiz zaman zaman toplumdan kabul görmek için erkekleşiyoruz. Yüksek gelir grubu kadınlar smokin bile giyiyor yahu, her şey stil meselesi mi sandınız? Sırtımıza vurulmasına aç gibi taklit ediyoruz erkekleri; iş hayatımızda, sokakta (genelde yerlere tükürerek filan niyeyse)? Ama dişinin endamını erkeğin öküzlüğünü alıyoruz. Yani memlekette en çok takdir gören yanını. İş ortamında erkekleşmek bildiğiniz gibi höt zöt takılmak ve hep domuz gibi olmak, hiç ağlamamak şeklinde tezahür ediyor, düşman başına.
Hepsinin altında ?adam yerine konma? kaygısı ve kompleksi yatıyor, kimse haksız demiyorum.
Maça dönersek, bu nasıl bir cezadır, kadınları mı aşağılar saçma bir uygulama mıdır, stada giremeyen bir kitleyi endüstriye dahil mi etmiştir bambaşka tartışma konuları bunlar. Bana sorarsanız, bir daha gitmem. İnsanların canına kast eden hiçbir kadını, tacizci bir erkekten farklı görmüyorum. Ve dediğim gibi hiçbir maç girişinde böyle sıkıntılar acılar filan çekmedim.
Velhasıl, tıpkı dünya gibi, stadyum da ne erkeksiz ne de kadınsız oluyor.
Discover more from Erkan's Field Diary
Subscribe to get the latest posts sent to your email.